1 Mayıs 2009 Cuma

Zokerto, Kızlar ve Ben

Uzun zamandan beri gelen suskunluktan sonra blogun biraz hareketlenmesi gerektiğine karar verdiğimde ne yazabileceğim aklımda değildi. Ama bu kafa kesinlikle boş değil. Birazdan okuyacaklarınız bunun kanıtı olmayabilir ama siz yine de bilin ki gerçekten boş değil oğlum lan.

Dere kenarına geldiğimde suyun soğukluğunu suya dokunmadan bile hissedebiliyordum. Bu kadar sıcak havada akar bir suyun bu kadar soğuk olması yüzümü yıkayıp, hamaktaki uykunun sersemliğini atmam için bir işaret olmalıydı. Eğildim, suda yüzümü gördüm "amaan" diyerek suyun berraklığını bozacak ilk hareketimi yaptım ve 2-3 kere yüzüme su çarptım. Çarptım diyorum çünkü her çarpışımda yüzümle birlikte tişörtüm de ıslanmıştı. Çok hikayevari olduğuna karar verdiğim yazımın bu cümlesinden sonra daha az tasvirle devam ederek siz değerli okurumu sıkmicam efendim.

Su soğuktu ve sadece yüzümü yıkamanın yetmeyeceğine karar vererek, hamağa doğru gittim. Etraf yemyeşil ve boşboştu. Aklımdan ıssız adada gibi soyunup "ferah ferah" suya girmek geçmedi değil ama şimdi köylülerden, yerlilerden biri gelip beni götürür filan diye tırstım. O yüzden çantamdan mayo gibi bi şort çıkardım. Arı sokmasın ayağımı, başıma iş çıkmasın, amonyak mamonyak uğraşmayalım şimdi diye çoraplarımı çıkardıktan sonra ayakkabılarımdan kurtulup terliklerimi giydim. Resmen bi göl, bi akarsu sefasına tamamen hazırdım tişörtümü de çıkardıktan sonra. Gölün kıyısına kadar geldim terliklerimi çıkardım. Suya ayak başparmağımla girmeye başladım. Dondum, çok iyi gelcek gibiydi, sonra kendim tamamen suya bırakınca, tepedeki güneşten kavrulmuş kollarımdan, saçlarımdan çıkan "çossss" sesini duyar gibi oldum. Hareket etmezsem gerçekten iç organlarımdan biri donabilir hissine kapılmamdan dolayı "karşı tarafa yüzüp geleyim" dedim. Hareket olsun. Ağır bir tempoda karşı tarafa (tahmini 30-40 metre) yüzerken üzerime gelen bi sürat teknesi görsem heralde altıma sıçardım. Ne alaka demeyin! arada bir böyle konuyu dağıtmak lazım. Karşıya vardım ama artık hava deminkinden daha soğuktu bana göre. Suya alışamamamdan mıydı, yoksa gerçekten iki kıyı arasındaki sıcaklık farkı bu kadar fazla mıydı ? Bunu merak ettiğim için bu kıyıdan (diğer kıyıda karşılaştırmak üzere) bir tüp su almadım. Alsam saçma olurdu. Artık bana uzak kalan kıyıdaki havluma ulaşıp ısınmam için yaklaşık 40 metre yüzmem gerekiyordu. Önce sudan çıktım. Atlayıp giderim daha hızlı giderim mantelitesini güdücektim ama sudan çıkar çıkmaz ilerdeki çalılık ve ağaçların arasında 3-4 tane insan, gördüm. "Ananı" bunlar beni görmesin şimdi, babalarına filan söylerler gelip köylü beni linç eder diye düşünmeme kalmadı. (Hey hey yanlış anlamayın içlerinde erkek yoktu. O yüzden böyle düşündüm.) Kafamı biraz daha kaldırıp baktığımda ne gördüm dersiniz? Lanet olsun (yaşasın anlamındaki Lanetolsundan bahsediyoruz) çıplaklardı ve o taraftaki gölde sanırım yıkanıyorlardı. Hay Allah deyip, "hayır oğlum geri dönüyorum"u ekleyip geri dönecekken bi "pıssst" sesiyle irkildim. Arkamdan yaşlı saçlı sakallı bi adam beni çağırdı. "Nerden çıktı lan bu herif, kesse filan beni burda kimsenin haberi olmaz" diye iç geçirdim( iç geçirdim ne lan). "Buyrun amca" dedim. "Ne amcası lan Zokerto de bana" dedi. "Zokerta" dedim. "Ne zokertası lan, bana Zokerto de" dedi. "Zokerto" dedim. "Nereye bakıyodun lan sen" dedi. Mazeretim yoktu kızlara bakıyodum, koca adama yalan sölicek de değildim. "Zokerto Dayı sana dürüst olacam, şurdaki kızlara bakıyodum, birden baktım ama valla bişey düşünmedim yani" dedim. "Dayı ne lan, Zokerto de bana" dedikten sonra "Kız neymiş lan, yenir mi o, meyvalarımı mı yicektin lan yoksa it !?" diye devam etti. O an bende bi dumura uğrama oldu tabi. Adam resmen "kız ne lan, meyve mi o" dedi. "Zokerto ben nerdeyim ?" diye sordum kendisine. "ebeğen örekesisindesin *(daha bi kaba bişey olcak burda), nerde olcan yavuşaam benim kıyımdasın" dedi. Somut bilgilerinin kısıtlılığına rağmen (örn. kızlar) kelime haznesi baya genişti. O an anladım ki ya bu adam bir deli ya da az önce sürat teknesi filan diye size bahsettiğim olay gerçekti ve ben öldüm. "Zokerto, hocam öldüm mü ben ?" dedim. "Hocam ne lan, Zokerto yeter, ölmedin, canlısın ama şu kız meselesini bi açıkla bakalım neymiş kız" dedi. Asabım bozulmaya başlamıştı iyice "zokerto de bana, de bana de bana"larından. "Gel Zokerto sana göstereyim kız nedir" diye tuttum kolundan götürdüm kızları çok iyi görebileceğimiz ama onların bizi göremeyekleri bi' yere.

Zokerto kızları görür görmez "oy oy oy bunlar ne , tükendiklerini sanmıştım, bitmemişler" dedi. "Nası yaa, biter mi oğlum kız" dedim. Yine "Bana Zokerto de oğlum ne lan" muhabbetini yapıcaktı ki " kes lan başlicam toynağına"yı yapıştırdım. "Nası kız biter lan, açıkla, nerdeyim, sen kimsin, noluyo lan burda" dedim. "Ulan sen O musun yoksa ?" dedi pis ve sanki belinden bıçak çıkartacakmış gibi bi bakışla. Tırstım tabi "Yok abi ben kimse değilim, karşıdan yüzerek geldim, gidicektim" diye cevap verdim. "Karşı kıyıda uyudun uyandın, sonra yüzünü yıkadın, mayo filan giydin, buraya yüzdün dimi ve bi sürat teknesi üzerine doğru gelmedi, doğru mudur?" dedi. "Evet Zokerto, aynen böyle oldu" dedim. "Bırak artık bana Zokerto filan demeyi, şimdi o kız dediklerinle gidip konuşmanı istiyorum" diye devam etti. Ben "İyi de ne dicem lan ben onlara, bi de çıplaklar yani şimdi gitsem yanlarına hepsi birden çığlık bağırtı çağırtı, başımız ağrımasın Zokerto " diyince, " sen kafanı yorma, seveceklerdir seni, git yanlarına normal bişeymiş, "çıplak da değillermiş gibi" konuş hadi koçum selam melam bişeyler de lan hadi git burdayım ben bişey olursa" dedi. Dürtüklemeye, iteklemeye filan başlamıştı ki " lan bunlara sen ne diyosun ne isim koydun, neden kız diyince afalladın" diye kızarak sordum. "Zokerto ne demek bilir misin?, "Aklına Gelen" demektir " dedi. "Ben aslında hiç bişey bilmem, herşey anında benim aklıma gelir" diye de devam etti. "Ama sen "kız" diyince aklıma hiç bişey gelmedi. Git konuş onlarla." dedi. Gizemli gelmişti isteğini kabul ettim. Yürümeye başladım kızlara doğru arkamdan "bana ayarla lan bi tanesini de" demesi beni benden aldı, kendimi tutamayıp oracıkta ufak çaplı bir katılma yaşadım. Kızların yanına vardım, "selam" dedim. Hepsi selam, hoşgeldin, gelsene, bizle yıkanmaz mısın? gibi yine beni benden alan tekliflerde ve hoşgeldinlerde bulundular. Girdim yanlarına sağolsunlar çok cömerttiler. Laf lafı açtı ve buraya nerden geldiğimi en sonunda sordu içlerinden kahve saçlı, bronz tenli olan. "Karşı kıyıdan geldim, gidicektim ki Zokerto mudur nedir onla karşılaştım, sizle konuşmam için ısrar etti" dedim. Kızıl saçlı beyaz tenli olan "hmm Zokerto yaşıyo mu ya, peki bizim ne olduğumuzu filan sordu mu, kız olduğumuzu anladı mı yoksa bitki-hayvan filan mı sandı" diye sordu. "Kısacası aklına geldik mi o yaşlı horozun ?" diye devam ettirdi sarışın. Tamamen boka sarmıştı aklım, "ulan ne diyosunuz be dalga mı geçiyonuz sözleştiniz mi" dicektim demedim. Metanetimi korudum. " Kızlar, aklına gelmediniz, o da buna şaşırdı, bana burda olup biteni açıklar mısınız? karşı kıyıya gidip ordan da evime gitmek istiyorum canlarım benim gelin sizide götüreyim evde herşeyi 'enine boyuna' tartışırız" dedim. Aramızdaki 'samimiyet' ve onların 'cana yakınlıkları' sohbetin derinleşmesine ve sabrımı taşırmadan kendilerini, Zokerto'yu ve olan biteni anlatmalarını sağladı. Meğersem bu kızlar "karşı kıyıda uyuyup uyanan, sonra da derede yüzünü yıkamakla kalmayıp dereye atlayıp karşı kıyıya herhangi bir tehlike atlatmadan gelen" kişiyi bekliyorlarmış, onu sarıp ısıtıcaklarmış (ki buna gerçekten ihtiyacım vardı, üşümüştüm) beklerken de sadece 4 kişi kalmışlar, diğerleri sabredemeyip kendilerini Zokerto(Aklına Gelen) denilen kart zamparaya teslim edivermişler. Ama Zokerto bi bok bilmeyip sadece aklına geleni yaptığından kızlarla hep alakasız şeyler yapmış. Kimini süs eşyası, kimini hizmetçi, hiç biriyle "aşk" 'filan*' yaşamamış. O kadar uzun zaman kimse gelmeyince Zokerto da benim farkında olmadan gerçekleştirdiğim prosedüre şaşırıp artık unuttuğu kızlara beni yollamış. Kızları orda bulduğumuz bi kayıkla karşı kıyıya geçmeden önce Zokertoyu da ihmal etmeyip "bi Allaha ısmarladık diyelim dimi kızlar bunca yıl size el sürmemiş" dedim. Adam sonunda görevini tamamladığı için mutlu oldu, saçı sakalı filan kesmiş, geldi. "Ya işte bu yüzden dayı-amca filan deme diyodum, Zokerto kafidir, senlen aynı yaştayız oğlum nerdeyse" dedi. Lan vallaha şaşırdım. "Allaha ısmarladık Zokerto'cum herşey için sağol, al bak kartım dedim. "Aklına bişey gelirse çekinme ara" dedim. Bana çok anlamlı baktı. Karşı kıyıa geçip, dört(4) kızla evin yolunu tuttuk. Çok eğleniyoruz çok...

not: Onları çantamdaki kıyafetlerle giydirip öyle şehre soktum. Yoksa o kadar güzeller ki, şehir magandaları beni gebertip, hepsini elimden alırlardı.

not2 : zokertoya: Zokerto kızların selamı var. Sen de artık hizmetçi olarak kullandığın kızın sana nasıl baktığının farkına var. Bize teşekkür ediceksin. Öperiz.